Feijoa, Mersingiller ( Myrtaceae ) familyasından, anavatanı Güney Amerika olan , subtropik bir meyve çeşididir. Ülkemizde “kaymak ağacı” olarak da bilinir. Brezilya, Arjantin, Uruguay ve Paraguay’da, doğal ortamda yetişmektedir. Avrupa kıtasına getirilişi 19. Yüzyıl’ı bulmuştur. Ticari yetiştiriciliğinin en fazla yapıldığı ülkeler; Amerika Birleşik Devletleri, Yeni Zelanda, İtalya, İsrail ve Şili’dir.
Subtropik meyve yetiştiriciliğin yaygınlaşmaya başladığı ülkemizde, Yalova Bahçe Kültürleri Merkez Enstitüsü‘nde, 1989 yılında başlayan adaptasyon, çeşit geliştirme ve fidan üretimi çalışmaları devam etmektedir. (Kırmızı renkle gösterilen yazıya tıklayarak Enstitü’nün resmi web sitesini inceleyebilirsiniz.)
Bilimsel İsmi : Feijioa Sellowania / Acca sellowiana
Çalı, ağaççık formunda bir bitkidir. Feijoa ağaççıkları ortalama 3 – 4 metre kadar boylanır ve yıl boyunca yeşil kalır. Toprak seviyesinden hemen sonra dallanmaya başlar.
Yapraklar oval olup 4 – 6 cm uzunluğundadır. Yaprakların üst yüzeyi parlak koyu yeşil renkte, sert ve gevrektir. Yaprak altları ise grimsi renkte ve tüylüdür. Yapraklar kışın dökülmez.
Bitkinin en dikkat çekici organları, çiçekleridir. Kırmızı – beyaz renkli, büyük ve gösterişli çiçeklere sahiptir. Çiçek tomurcukları, yaprak koltuklarında oluşur. Çiçeklerin sapları 3 – 4 cm uzunluğundadır. Çiçeklerde hem dişi hem de erkek organ bulunur. Bitki kendine verimli olsa da karşılıklı tozlanmada verim daha yüksektir.
Feijoalar, 3 yaşından itibaren çiçek açıp meyve verirler. İlerleyen yaşlarda bitkilerin üzerinde sayıları binlere varan çiçekler bulunur.
Meyveler yuvarlak ya da ovaldir. Meyvelerin renk tonu, erken zamanlarda mat olur, hasada yakın zamanda parlak yeşil renk alır. Meyvenin direk güneş ışığı alan bölgeleri kırmızıya çalmaktadır. Meyveler yoğun kokuludur ve kendisine özgü bir aromaya sahiptir. Meyve eti sarımsı krem renklidir.
Feijoanın iklim istekleri zeytinle hemen hemen aynıdır, yalnızca su isteği biraz daha fazladır. Bu sebeple zeytin yetiştiriciliği yapılan yerlerde rahatlıkla feijoa bahçesi de tesis edilebilir. -16 °C’ye kadar kış soğuklarına dayanıklıdır ancak hasat öncesi donlar meyveye zarar verir. 700 metre rakıma kadar yetiştirilebilir. Bahçe tesis edilecek yerler devamlı esen sert ve kuru rüzgarlardan korunaklı olmalıdır. Kış aylarında yağan aşırı karlar, dalların kırılmasına yol açabilir. Bu durumda dal ve sürgünler birkaç sıra iple çepeçevre bağlanmalıdır.
Toprak isteği açısından fazla seçici bir bitki değildir. Kuvvetli bir kazık kök oluşturur, saçak kökleri de toprakta iyi yayılır. Genel olarak kireçsiz, derin yapılı, su tutma kapasitesi yüksek, süzek topraklarda daha iyi yetişir. Kuru topraklarda gelişimi sınırlanır.
En sık kullanılan üretim yöntemi, tohumdan yapılan üretimdir. Ancak dışarıdan tozlanma olduğu zaman çeşitte açılma olacağı unutulmamalıdır. Feijoa tohumları oldukça küçüktür ve meyvelerde az sayıda bulundukları için çok sayıda meyveye ihtiyaç duyulur. Tohumların çimlendirilmesiyle elde edilen çöğürler, istenilen özelliklere göre ayıklanıp daha önceden seçilen bir çeşitle aşılanabilir.
Bu yöntemde yapraklı çelikler köklendirilir. Ancak çeliklerin köklenmesi zordur. Köklenmeyi arttırmak için 1000 ppm İndol Bütirik Asit ( IBA ) aside daldırma yapılır. En yüksek köklenme oranı Eylül ayında alınan çeliklerde olur. Köklendirilen çelikler daha sonra saksılara ya da tüplere alınır.
Feijoa fidanları, önceden açılmış dikim çukurlarına 2 – 3 metre sıra üzeri ve 4 – 5 metre sıra arası mesafeyle dikilir. dekara 66 – 110 bitki dikilebilir. Fidanlar herhangi bir destek sistemine ihtiyaç duymamaktadır ancak verim döneminde meyve ağırlığı nedeniyle kırılma ihtimali olan dallar desteklenmelidir ya da karşılıklı bağlanmalıdır.
Çeşit uyuşmazlığı görülmez, bu nedenle birden fazla çeşidin ekilmesi meyve verimini artırır. Bitkinin ömrü 50 – 60 yılı bulur.
Ağaçlar toprak seviyesinden 30 – 40 cm yukarıdan taçlandırılmalıdır. Yanlara doğru, eşit aralıklarla olacak şekilde 3 – 5 dal bırakılmalıdır. Sonrasında bitki, normal gelişimine bırakılır. Sadece aşağıya doğru büyüyen sürgünler ve dip sürgünleri düzenli olarak temizlenir.
Gübreleme
Herhangi bir gübrelemeye karar vermeden önce mutlaka gerekli toprak ve yaprak analizleri yaptırılmalı ve analiz sonuçlarına göre bir gübreleme programı hazırlanmalıdır. Düzenli bitki gelişimi ve meyve verimi için gübreleme gereklidir. Normal şartlarda dekara yıllık 10 kg azot, 10 kg fosfor ve 8 kg potasyum yeterlidir. Ayrıca toprağın organik madde oranını artırmak için 2 yılda bir iyi yanmış çiftlik gübresi uygulanabilir.
Bitki köklerinin zarar görmemesine dikkat edilerek, mekanik yabancı ot mücadelesi yapılmalıdır.
DİKKAT! Tüm yetiştiriciliklerde geçerli olmak üzere, gerek hastalık, gerek zararlı, gerekse yabancı otlara karşı pestisit kullanmak gerekebilir. Bu durumda mutlaka yetkili Ziraat Mühendisleri tarafından reçete edilmiş, Tarım ve Orman Bakanlığı‘ndan ruhsatlı pestisitler kullanılmalıdır. Pestisitler mutlaka,
Meyveler, çiçeklenme döneminden 4 – 5 ay kadar sonra olgunlaşır ve hasada hazır hale gelirler. Bu süre serin iklimlerde uzarken sıcak iklimlerde kısalır. Olgunlaşan meyveler yere döküldükleri için mutlaka zamanında hasat edilmeleri gerekir.
Hasadı yapılan meyveler olgunlaştırılarak tüketime hazır hale getirilir. Sıcaklık ve etilen, olgunlaşmayı hızlandırıcı faktörlerdir. Olgunlaşan meyveler hafifçe yumuşar ve meyve eti krem rengini alır. Meyvenin iç kısmında çekirdek evi jelatinimsi yapıdadır ve açık kahverengiye döner. Kabuk dahil olmak üzere meyvenin tamamı tüketilebilir. Meyveler hasat sonrasında soğuk hava depolarında +1 °C’de 1.5 ay kadar muhafaza edilebilir.
Dekar başına meyve verimi, çeşit özelliği ve bakım şartlarına göre değişmekle beraber 550 – 1800 kg arasında değişir.
Besin Değeri |
İçeriği |
Günlük Değer % |
Kalori |
55 kcal |
% 2.7 |
Karbonhidrat |
13 g |
% 4.3 |
Lif |
6 g |
% 24 |
Protein |
1 g |
% 1.8 |
Yağ |
0.6 g |
% 0.8 |
Kolesterol |
0.0 mg |
% 0.0 |
Vitamin A |
6 IU |
% 0.1 |
Vitamin C |
32.9 mg |
% 54.8 |
Potasyum |
172 mg |
% 4.9 |
Kalsiyum |
17 mg |
% 1.7 |
Demir |
0.1 mg |
% 0.7 |