Gilaburu, Mürvergiller (Adoxaceae) familyasından; Kuzey Amerika, Avrupa ve Asya kıtalarında doğal halde yetişen, üzümsü bir meyvedir. İsmini, Selçuklular ve Osmanlılar döneminde kendisine verilen “gül ebru’’ adından almıştır. Hem meyveleri için hem de gösterişli çiçekleri nedeniyle süs bitkisi olarak yetiştirilir. İlk kez Hollanda’da kültüre alınmıştır. Amerika Birleşik Devletleri, Kanada, İsveç, Norveç ve İngiltere’de uzun yıllardır yetiştirilmektedir. Ülkemizin her bölgesinde yetişmekle beraber özellikle İç Anadolu, Karadeniz ve geçit bölgelerinde daha sık rastlanır. Önceleri Türkiye coğrafyasında doğal koşullarda yetişmekteyken son yıllarda ticari yetiştiriciliğine başlanmıştır. Özellikle Kayseri ilimizde kapama gilaburu bahçeleri tesis edilmiştir. İçerdiği antioksidan maddeler ve kansere karşı koruyucu etkileri sayesinde diğer üzümsü meyveler gibi son yıllarda daha popüler hale gelen meyvelerden birisidir.
Bilimsel İsmi : Viburnum opulus
Yöresel İsimleri :
Odunsu, çalı formunda, çok yıllık bir bitkidir. Gilaburu bitkilerinin taç çapı 4 – 5 metreyi bulabilir. Bitki boyu genelde bodur özellikte ve 100 – 180 cm uzunluğundadır. 4 – 6 metreye kadar uzayabilen çeşitlere rastlanır. Çalı formunda bir bitki olduğu için tek gövdeli olarak yetiştirilmesi güçtür. Fazlaca dip sürgünü veren bir bitki olduğu için 3 – 4 gövdeli ocaklar şeklinde yetiştirilir. Çok uzun ömürlü bir bitkidir, dip sürgünleri sayesinde 300 yıla kadar yaşayabilir.
Genellikle yüzlek köklüdür. Kök derinliği 40 – 50 cm kadardır ancak bazı bitkilerde kökler 1 – 2 metreye kadar inebilir. Çeşit özelliğine ve toprak nemine bağlı olarak köklerinin yayılma alanı 1 – 3 metre arasında değişmektedir.
Yazlık sürgünler otsu yapıdadır, 1 yaşına geldiklerinde yarı odunsu bir hal alırlar. Yıllık sürgünlerin uzunluğu 18 – 22 cm, kalınlıkları 4 – 7 mm arasında değişmektedir. Sürgünler dik ya da yarı dik yapıda olabilir. 1 yıllık dallar açık yeşil, yaşlı dallar kahverengi renklidir. Kabuk altı rengi beyazdır.
Gilaburu yaprakları 5 – 10 cm büyüklüğünde, 3 lobludur ve frenk üzümü yapraklarına oldukça benzer. Yaprakların uç kısmı dişli, dip kısmı yuvarlak, yaprak yüzeyleri ise buruşuktur. Yaprak rengi genellikle koyu yeşildir, sonbahar aylarında kırmızıya döner. Kışın yaprağını döken bir bitkidir. Uzunca yapıda, dilimsiz ve tüylü yapraklara rastlansa da ticari değere sahip çeşitlerde bu yaprak şekli yaygın değildir.
Çiçekleri oldukça gösterişlidir. 1 yaşlı dalların genellikle uçlarında, salkımlar halinde meydana gelirler. Bir salkımdaki çiçek sayısı 140 – 150 arasında değişir. İlk önce salkımın dış tarafındaki çiçekler açar. Çiçekler beyazın farklı tonlarında olabilir. Çiçek yapısı da çeşide göre farklılık gösterebilir. Kartopu şeklinde veya katmerli çiçekler olabildiği gibi ortancalara benzer çiçek açan çeşitler de vardır. Çiçeklenme zamanı, iklim koşullarına ve bölgelere göre Mayıs sonu – Haziran ortası arasındadır.
Gilaburu çiçekleri erseliktir. Kendine döllenen bir bitki olmasına rağmen bahçe tesisinde en az 2 farklı çeşidin birlikte kullanılması verim ve kaliteyi artırır.
Üzümsü meyveler grubunda bir bitkidir. Yaklaşık 3 yaşından itibaren meyve verir. 30 – 40 meyveye ulaşabilen salkımlar şeklinde meyve verir. Meyve iriliği 8 – 10 mm civarındadır. Meyvelerde yassı, kalp şeklinde, çok sert 1 adet çekirdek bulunur. Çekirdeklerin meyve etine oranı yaklaşık % 10 – 15’tir. Açan çiçeklerin yaklaşık % 15’i meyveye dönüşmektedir. Meyveler Ağustos – Eylül aylarında olgunlaşır. Olgun meyveler kırmızı renklidir. Bazı türlerin olgunlaşan meyveleri mor ya da siyah tonlarında olabilir. Gilaburu meyveleri kış boyunca bitki üzerinde kalabilir
fakat su kaybettikleri için buruşurlar.
Meyveler ince kabukludur. Meyvelerinin şıra verimi % 45 – 50 arasındadır. Meyvelerin tadı başta Klorojenik asit olmak üzere Polifenolik bileşikler ve organik asitler sebebiyle asidik ve acıdır. Bu yüzden direkt olarak tüketilmesi nadirdir.
Hem yaz sıcaklarına hem de kış soğuklarına dayanıklı bir bitkidir. Ahududu ve frenk üzümü yetişen yerlerde başarıyla yetiştirilebilir. Yaklaşık 800 – 1000 saat olan soğuklama ihtiyacını ılıman iklim kuşaklarında bile rahatlıkla karşılar. Dinlenme dönemindeyken -7 °C ve altındaki uzun süreli kış soğuklarında tomurcukları zarar görebilir. Bununla beraber – 24 °C’lik kısa süreli soğuklarda bile gövdesinde ve sürgünlerinde zarar gözlenmemiştir. Aktif dönemde ise -3 °C’ye kadar dayanabilir.
Güneşi sever, hafif gölgeli ve güneşlik alanları tercih eder. 2200 metre rakıma kadar yetişir. Suyu seven bir bitkidir, kuraklığa dayanımı azdır. Ormanlık alanlarda ve akarsu kenarlarında daha sık rastlanır. Kurak şartlarda, sulama yapılmadan ticari yetiştiriciliği yapılmaz.
Adaptasyon yeteneği çok iyi olan gilaburu bitkisi farklı toprak tiplerinde yetişebilir. İyi drene edilen, su tutma kabiliyeti yüksek ve nemli toprakları tercih eder. Kireçli topraklara toleranslı bir bitkidir. Yetiştirildiği pH aralığı 4.5 – 7.5 aralığındadır, hafif asidik toprakları sever.
Oldukça sert ve zor çimlenen çekirdeklere sahiptir. Sonbaharda toprağa ekilen tohumlar, hiç çimlenmeden bir sonraki yıl meyvelerin olgunlaşma zamanına kadar kalabilir. Hatta 2 ay kadar sıcak ortamlarda tutulan ve sonrasında 3 ay soğukta katlanan tohumlar, 18 ay boyunca çimlenmeden durabilir. Bu yüzden ıslah çalışmalarında ve çöğür amaçlı tohumdan yetiştiricilik yapılacaksa çimlenmeyi kolaylaştıran kimyasallar ve uygulamalar zorunludur. Bunun için Giberellik asit kullanımı, katlama, sıcak ya da soğuk su uygulaması gereklidir.
Dünya’da ticari yetiştiricilik için selekte edilen bir çok çeşit bu yöntemle çoğaltılmaktadır. Bu yöntemle çoğaltmada dip sürgününü az veren çeşitlerin kullanımına dikkat edilmelidir. Tek gövdeli yetiştiricilik yapmanın mümkün olmadığı durumlarda dip sürgünlerin temizliği büyük işgücüne ihtiyaç duyduğu için bu çeşitler tercih edilmez. Ülkemizde henüz standart çeşit olmadığı için aşıyla çoğaltım uygulanmamaktadır.
Çok kolay köklenen ve çelikle çoğaltım kabiliyeti yüksek bir bitki olduğu için en çok tercih edilen yöntemdir. Çelik olarak yeşil çelik, yarı odun çeliği ve odun çeliği kullanılabilir. En iyi köklenme Haziran ve Temmuz aylarında alınan yeşil çeliklerde olur. Yeşil çeliklerde köklenme oranı hiç hormon kullanılmadan % 80’i bulur. 500 ppm’lik İndol Bütirik Asit uygulaması köklenme oranını artırır. Köklendirme için perlit içerikli mistleme ortamlar tercih edilmektedir.
Ülkemizde tescilli çeşit bulunmamaktadır. Dünya’da doğadan selekte edilen ve ticari yetiştiricilikte kullanılan başlıca çeşitler şunlardır :
Uyum kabiliyeti yüksek bir bitkidir. Sulak olduğu müddetçe taşlık alanlarda bile yetişir. Ancak yer seçiminde serin, hafif meyilli, nemli ve hafif güneş alan yerler tercih edilmelidir. Normal şartlarda mürver yetiştirilen ortamlarda rahatlıkla yetiştirilebilir.
Bahçe tesisinde dallanmış 1 yaşlı fidanlar kullanılmalıdır. Dikim için önceden köklendirilen çelikler özel olarak hazırlanan yastıklara veya 1:1:1 oranında perlit – gübre – toprak karışımlarına dikilir ve bir sezon boyunca sürgün gelişimi sağlanır.
Sıra üzeri ve sıra arası mesafe 4 x 5 veya 4 x 6 m olacak şekilde dikim yapılır. Yani dekara 42 – 50 adet bitki gelecek şekilde bir planlama yapılmalıdır. Bodur çeşitlerde dekara 170 – 300 bitki dikilebilir. Bahçelerin ekonomik ömrü minimum 20 yıldır.
Gübreleme öncesinde mutlaka toprak tahlili yaptırılmalı ve tahlil sonuçlarına göre bir gübreleme programı hazırlanmalıdır. Normal şartlarda 3 yılda bir dekara 3 – 4 ton yanmış ahır gübresi yeterli olmaktadır. Tahlil sonuçları, toprak yapısı ve sulama sıklığı göz önünde bulundurularak ilk dikim yılında kompoze gübre kullanılması tavsiye edilir. Genel anlamda dekara 10 kg azot, 10 kg potasyum ve 10 kg fosfor yeterlidir. Azotlu gübrenin yarısı sezon başlangıcında, kalan yarısı ise meyve olumuna yakın verilmelidir.
Yıllık 500 – 600 mm yağış alan bölgelerde hiç sulama yapılmadan yetiştirilebilir. Kurak bölgelerde ise yılda en az 2 – 3 sulama yapılması şarttır. Aksi halde iyi bir meyve tutumu sağlanamaz. Tavsiye edilen sulama tekniği, damlama sulamadır.
Gilaburu, diğer meyve türlerinin aksine düzenli yıllık budama istemez. Yine de meyveler 1 yaşlı dallarda oluştuğu için bu dalların çoğaltılması ve ocağın içerisine güneş ışıklarının daha iyi girmesi için 3 – 4 yaşlı dallar budanmalıdır. Yaz ayları boyunca istenmeyen dip sürgünleri alınmalıdır. Sonbaharda ise kuruyan ve sıklaşan dallar alınarak verim budaması yapılır.
Türkiye’de yetiştirildiği bölgelerde kayıtlara geçen önemli bir hastalık ya da zararlısı yoktur. Çok önemli zarara yol açmamalarına rağmen yaprak bitleri görülebilir.
DİKKAT! Tüm yetiştiriciliklerde geçerli olmak üzere, gerek hastalık, gerek zararlı, gerekse yabancı otlara karşı pestisit kullanmak gerekebilir. Bu durumda mutlaka yetkili Ziraat Mühendisleri tarafından reçete edilmiş, Tarım ve Orman Bakanlığı‘ndan ruhsatlı pestisitler kullanılmalıdır. Pestisitler mutlaka,
İdeal hasat zamanı, meyvelerin tam kırmızı rengi aldığı zamandır. Bu da bölge koşullarına göre Ağustos – Eylül aylarına tekabül eder. Hasat, yaprak dökümünden sonraya da bırakılabilir ama don riski nedeniyle fazla beklenmemelidir. Meyveler makas ya da bıçakla, salkım olarak kesilmeli ve eğer taze olarak satılacaksa demetler haline getirilip bağlanmalıdır. Hasat edilen meyveler meyve suyu olarak değerlendirilecekse hasadın biraz geciktirilmesi faydalıdır.
Gilaburunun gövde kabuğu ve meyveleri farklı şekillerde değerlendirilmektedir. Başlıca kullanım alanları ve kullanım tarifleri aşağıda verilmiştir.
1 yaşlı dalların kabukları soyularak kurutulur ve bu kabuklardan çay yapılır. Bunun için 1 su bardağı kadar soğuk suyun içerisine 1 tatlı kaşığı dal kabuğu konularak 10 – 15 dakika kaynatılır ve süzüldükten sonra içilir. Bu şekilde günde 3 bardak taze demlenen gilaburu kabuğu çayı soğumadan içilebilir. (Aspirine alerjisi olan kişilerde alerjik reaksiyonlara neden olabilir.)
Gilaburu meyveleri bir kevgir ya da süzgeç üzerinde ezilir. Çıkan meyve suyuna 1/4 oranında su ilave edilir ve taze olarak 24 saat içerisinde tüketilir. Bu şekilde kullanımı tavsiye edilse de tatlandırmak için biraz şeker ilave edilebilir.
Besin Değeri |
İçeriği |
Günlük Değer % |
Kalori |
46 kcal |
% 2.3 |
Karbonhidrat |
12 g |
% 4.0 |
Lif |
4.6 g |
% 18.2 |
Protein |
0.4 g |
% 0.8 |
Yağ |
0.1 g |
% 0.1 |
Kolesterol |
0.0 mg |
% 0.0 |
Vitamin A |
60 IU |
% 1.2 |
Vitamin C |
13.3 mg |
% 22.4 |
Potasyum |
85 mg |
% 2.5 |
Kalsiyum |
8 mg |
% 0.8 |
Demir |
0.3 mg |
% 2.1 |