Maviyemiş, Fundagiller ( Ericaceae ) familyasından, anavatanı Kuzey Amerika olan, çalımsı bir bitki ve onun üzümsü meyvesidir. 1906 yılından beri Amerika Birleşik Devletleri’nde ticari yetiştiriciliği yapılmaktadır. Günümüzde yeni çeşitlerin de geliştirilmesiyle Dünya üzerinde yetiştiriciliği yaygınlaşmaktadır. Dünya yıllık maviyemiş üretimi 2018 yılı FAO verilerine göre 690.000 tondur. Aynı verilere göre Türkiye’de toplam 1055 dekarlık alanda 443 ton üretim gerçekleşmiştir.
Meyvenin ülkemizdeki geçmişi oldukça yeni olup 2000’li yılların başına dayanır. Türkiye’ye ilk fidanları Samsun 19 Mayıs Üniversitesi Ziraat Fakültesi’nden Prof.Dr. Hüseyin Çelik getirtmiştir, aynı zamanda çok sayıda makaleyi dilimize çevirmiş ve akademik çalışmalara öncülük etmiştir. 2012 yılında, Rize Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi’ne bağlı “Maviyemiş Uygulama ve Araştırma Merkezi” kurulmuşsa da günümüzde faaliyet göstermemektedir.
Ülkemizde Vaccinium cinsine giren pek çok türe yanlış bir şekilde “yabanmersini” denilse de Prof.Dr. Hüseyin Çelik bir çok türün Türkçe ismini tescil ettirmiş ve bu kargaşaya bir son vermiştir. Bazı Vaccinium cinsi meyvelerin İngilizce, Latince ve tescil edilen Türkçe isimleri aşağıda verilmiştir. Listenin en üstünde yer alan 3 tür, genel olarak bu makalenin de konusu olan “maviyemiş” olarak adlandırılan ve ülkemizde de ticari yetiştiriciliği yapılan türlerdir. Diğer türler maviyemiş türleri değildir.
Çalı formunda, çok yıllık ve kışın yapraklarını döken bir bitkidir. Ekonomik ömrü 35 – 40 yıl arasında değişir. Bazı çeşitler 5 metreye kadar boylanabilmesine rağmen ticari yetiştiriciliklerde 1.5 m’den fazla uzamalarına müsaade edilmez.
Yüksek boylu maviyemişlerin kökleri ince olup kök kılları bulunmayan lifli kök yapısındadır. Kökler bitki tabanından 180 cm uzağa ve 90 cm derinliğe yayılabilir. Alçak boylu türlerin köklerinde de kök kılı bulunmaz. Bu türler de yayılıcı bir özellik gösterir. Bitkiler zamanla birbirlerine eklenir ve tek gövdeli gibi büyüme gösterir.
Sırık şeklindeki sürgünler 10 – 20 yıl yaşayabilir. Yüksek boylu türler genellikle 120 – 130 cm boylanır.
Çiçekler bir önceki yıl gelişen yaz sürgünleri üzerinde bulunan çiçek tomurcuğu içerisinde oluşur ve ertesi yıl sürer. Kendine verimli bir bitki olsa da yabancı tozlanma verimi artırır ve bilhassa arılar tozlanmada büyük rol oynar. Çiçeklenme başlangıcı Nisan – Mayıs aylarıdır. Çeşit ve iklim koşullarına göre değişmekle beraber çiçeklenme dönemi 3 – 4 hafta devam eder. Açan çiçeklerin hemen hemen % 80’i meyveye dönüşür.
Meyveler çiçeklenmeden 45 – 75 gün sonra olgunlaşır. Meyveler salkım şeklinde oluşur ve her biri 1.5 – 6 gram ağırlığındadır. Meyvelerin rengi mavi -siyah tonlarında, meyve eti ise beyazdır. Meyvelerin kabukları yumuşak olup, az çekirdeklidir. Meyveler yuvarlak veya basık şekilli olabilir. Bitki başına meyve verimi 3 – 9 kg arasında değişir. Meyvelerinin raf ömrü 7 – 10 gün kadardır.
Ülkemizde 40 – 42. kuzey enlemleri arasında bulunan Karadeniz, Trakya ve Marmara Bölgelerindeki özel lokasyonlarda 100 – 2200 metre rakım aralığında yetiştirilebilir. Bu bölgelerin dışında serada ya da saksılarda yetiştiricilik mümkündür. Tam güneş alan veya hafif gölgeli, hafif meyilli, drenaj sıkıntısı bulunmayan havadar bölgeleri tercih eder.
Maviyemişler 160 günlük bir yetişme periyodu ister. 7 °C’nin altında 300 – 1000 saatlik soğuklama ihtiyaçları vardır. Soğuğa karşı çok dayanıklıdır. Kar altında kalan sürgünler – 40 °C’ye kadar zarar görmez. Çiçekler – 2 °C’de zararlanmaya başlar.
Maviyemiş yetiştiriciliğinde temel şart, toprağın hafif yapılı ve kuvvetli asidik yapıda olmasıdır. Optimum pH değeri 4.5 olup 4.2 – 5.5 pH aralığında yetiştirilebilir. Kumlu – tınlı yapıdaki, iyi drenajlı, en az % 3 organik madde ihtiva eden, havalandırması iyi toprakları sever. Yüzlek kök yapısı nedeniyle toprağın 40 cm’lik tabakasını kullanır.
pH aralığı 5 – 6 arasında olan topraklarda kükürt uygulaması yapılarak pH seviyesi düşürülebilir. Bu tip topraklarda 20 cm’lik toprak derinliğine her yıl kükürt uygulaması gerekir. Metrekareye verilmesi gereken kükürt miktarı, kumlu – tınlı topraklarda 75 – 100 gram, kumlu topraklarda ise 35 – 50 gram kadardır.
Erkenci Çeşitler
Sadece ıslah çalışmalarında kullanılır. Bunu için tam olarak olgunlaşan meyvelerden alınan tohumlar 3 mm kalınlığında bir kum tabakasıyla kapatılır. 15 – 25 °C sıcaklıkta 5 – 8 haftada çimlendirilir.
Bunun için bitkinin toprak altı gövdesinden köklü bir odun parçası kesilerek çıkarılır.
Dinlenme döneminde, 1 yaşlı sürgünlerden 5 – 6 göz içeren, 10 – 15 cm uzunluğundaki çelikler hazırlanır. Çeliklerin alt kısmı bir gözün hemen altından, üst kısmı da yine bir gözün hemen üstünden açılı olarak kesilir. Sürgün üzerinde bulunan meyve gözleri kesilip çıkarılarak çelikler hazırlanır ve 1.8 – 2 m genişliğindeki ekim yastıklarına dikilir. Yastıkların 40 cm üzerinde gölgelikler yapılarak kök ve yaprak gelişimi beklenir.
En pratik ve hızlı çoğaltma yöntemidir. Az sayıdaki fidan ihtiyacını karşılamakta kullanılan bir yöntemdir. Bunun için toprak altı sürgünlerinin, kök boğazında kök oluşturma özelliğinden faydalanılır.
Pratikte çok kullanılan bir metot değildir. Aşı tekniği olarak göz aşısından yararlanılır. İdeal aşı zamanı Temmuz – Ağustos aylarıdır.
İlk yatırım maliyeti yüksek bir meyvedir. Tarımı zor ve pahalıdır. Bu nedenle büyük ve modern bahçeler kurmak büyük önem taşır. Bahçe tesisine karar vermeden önce iyi bir fizibilite yapmak ve toprak tahlili yaptırmak gerekir. pH’ı 6 ve daha yüksek yerlerde yetiştiricilik ekonomik olmaz. Ekonomik geri dönüş, dikimden 4 – 5 yıl sonra başlar.
Hazırlık en az 1 yıl öncesinden başlamalıdır. Mutlaka toprak tahlili yaptırılmalı ve tahlil sonuçlarına göre toprağın ihtiyaç duyduğu besin maddeleri tamamlanmalıdır. Organik madde ihtiyacı karşılanmalı, pH seviyesi istenilen seviyeye getirilmelidir. Yabancı ot mücadelesi yapılmalı ve 50 cm derinliğinde toprak işleme yapılmalıdır. Sonrasında tırmık ve diskaro yardımıyla toprak tesviyesi yapılmalıdır.
Ilıman iklim bölgelerinde ilkbaharda dikim yapmak mümkünse de özellikle kar yükünün olmadığı bölgelerde ideal dikim zamanı sonbahar aylarıdır. Dikilecek fidanların özellikle virüs hastalıkları başta olmak üzere hastalıktan ari olmalarına dikkat edilmelidir. 2 yaşındaki tüplü fidanlar daha çok tercih edilir.
Bahçe tesisinde çeşit özelliğine göre sıra üzeri mesafe 1 – 1.5 metre, sıra arası mesafe de 2 -3 metre olmalıdır. Dekar başına 267 – 333 fidan dikilmektedir. Makineli hasat yapabilmek için sıra arası mesafenin en az 3 metre olması zorunludur.
Bahçe tesisinde erkenci, ortanca ve geççi çeşitler beraber kullanılarak, ürünü daha uzun bir periyoda yaymak mümkündür. En az 2 çeşitle dikim yapılmalı ve dikim sonrası malçlama yapılmalıdır. Tozlanma için dekar başına bir arı kovanı koymak faydalıdır.
Dikimden 3 -4 hafta sonra gübrelemeye başlanabilir. Bunun için bitki başına 14 – 18 gram saf azot gelecek şekilde amonyum sülfat ya da 10.10.10 kompoze gübre kullanılabilir.
Kök yapısı yüzlek bir bitki olduğundan kök bölgesinin nemli kalmasına özen gösterilmelidir. Ancak drenaj mutlaka iyi olmalıdır. Damla sulama yöntemi tercih edilir.
Yetiştiricilikte yeni sürgün oluşumu ve yüksek verim içim budama şarttır. Dikimle beraber başlayan budama işlemleri her yıl ilkbaharda gözler uyanmadan tekrarlanır. Budama yapılırken meyve vermeyen, soğuktan zarar görmüş, kuruyan, verimsiz, çalılaşan, cılız kalmış, 5 yaşından büyük sürgünler çıkarılır. Dikimden sonraki 4. yıldan itibaren sürgün seyreltmesi yapmak gereklidir.
Yüzlek köklü bir bitki olduğu için yabancı ot mücadelesi yüzeysel yapılmalı ve dikkatli olunmalıdır. Malçlama yapmak, yabancı ot gelişimini baskılayan yöntemlerden birisidir. Malç malzemesi olarak koyu renkli polietilen örtüler kullanılabileceği gibi, kuru ot, saman, talaş benzeri materyaller de kullanılabilir.
DİKKAT! Tüm yetiştiriciliklerde geçerli olmak üzere, gerek hastalık, gerek zararlı, gerekse yabancı otlara karşı pestisit kullanmak gerekebilir. Bu durumda mutlaka yetkili Ziraat Mühendisleri tarafından reçete edilmiş, Tarım ve Orman Bakanlığı‘ndan ruhsatlı pestisitler kullanılmalıdır. Pestisitler mutlaka,
Türkiye’de hasat dönemi Temmuz – Ağustos aylarıdır. Maviyemiş meyveleri farklı zamanlarda olgunlaştıkları için her hafta hasat yapılır ve hasat sezonu 4 – 6 hafta sürebilir. Meyveler salkım şeklinde oluşur ancak hasatta taneler tek tek toplanmalıdır. Olgunlaşma salkımın dibinden ucuna doğru devam etmektedir. Hasat zamanı çok önemlidir, pembe meyveler hasat sonrası olgunlaşmaya devam etse de meyvelerin kalitesi düşer. Meyvenin normal rengini alması, hasat için en doğru kriterdir.
Taze meyve olarak tüketilecek maviyemişler elle hasat edilmelidir. Elle hasatta olgunlaşan meyveler başparmak ve işaret parmağı kullanılarak koparılır. Sanayide kullanılacak olanlar ise makine ile hasat edilebilir.
Hasat sonrası taze olarak tüketilecek meyveler direkt olarak 100 – 250 veya 500 gramlık şale kutulara (şeffaf ve delikli) konur. Meyveler sert, dolgun, gümüş parlaklığında bir pusla kaplı olmalı, içerisinde yaprak ve sap bulunmamalıdır. Hasat edilen meyvelerin sıcaklığı, ön soğutma yapılarak 10˚C’ye düşürülmelidir.
Maviyemiş meyveleri 0˚C sıcaklık ve % 90 – 95 oransal nem koşullarına sahip soğuk hava depolarında 1 ay boyunca kalitelerini kaybetmeden saklanabilir. Daha sonra işlenecek meyveler ise – 18˚C’de şoklanarak dondurulmalı ve – 23ºC’de muhafaza edilmelidir.
Besin Değeri |
İçeriği |
Günlük Değer % |
Kalori |
44 kcal |
% 2.2 |
Karbonhidrat |
8.5 g |
% 2.8 |
Lif |
2.7 g |
% 10.9 |
Protein |
0.5 g |
% 0.9 |
Yağ |
0.3 g |
% 0.5 |
Kolesterol |
0.0 mg |
% 0.0 |
Vitamin A |
6 IU |
% 0.1 |
Vitamin C |
30 mg |
% 50 |
Potasyum |
98 mg |
% 2.8 |
Kalsiyum |
13 mg |
% 1.3 |
Demir |
0.6 mg |
% 3.1 |