Kıymetli bir alkoloit bitkisi olan Datura, Solanaceae familyasına ait, dünyanın pek çok ülkesinde doğal halde yetişmektedir. Bilinen 24 türü bulunmaktadır. Bu türlerden Datura ferox ‘un anavatanı Çin, Datura metel‘in anavatanı Hindistan olup diğer türlerin kökeni Amerika’dır (özellikle de Meksika). Ülkemizde en çok rastlanan türler ve bilimsel isimleri aşağıda verilmiştir.
Bunlardan Datura stramonium, halk arasında “boru çiçeği” ve “şeytan elması” olarak da anılır. Aynı tür, İngilizce literatürde “Jimson weed” veya ” thom apple” diye adlandırılmaktadır. Ekonomik anlama en önemli türdür.
Bitkinin yaprak, tohum, sap ve kök gibi bütün organlarında “tropan alkoloitleri” bulunmaktadır. Bundan dolayı, tıpkı atropa gibi, son derece zehirlidir. Drog olarak kullanılan kısmı çoğunlukla yapraklarıdır (Folium stramoni). Yapraklarındaki tropan alkoloitlerinin oranı % 0.1 – 0.5 arasında değişmektedir. Avrupa farmakopeleri, kurutulan Datura droglarında, minimum % 0.25 alkoloit bulunmasını ister. Datura’nın en önemli alkoloitleri skopolamin (siyamin), atropin ve hiyosiyamindir.
Daturalar, çıkış yaptıktan 2 hafta sonra, alkoloitleri sentezlemeye başlarlar. Yaprakların artmasına paralel olarak da sentez artışı devam eder. Sonrasında generatif dönemle beraber alkoloit oranı hızla azalır. Genratif dönemde kapsüllerde, vagetatif dönemde ise yapraklarda daha çok alkoloit bulunur. Alkoloit miktarı köklerde ve tohumlarda daha düşüktür. Genç organlar da yaşlı organlara nazaran daha çok alkoloit içerir.
Datura bitkisinin drogları, tıpta en sık kramp giderici, öksürük kesici, dinlendirici, yatıştırıcı olarak kullanılır. Astım ve Parkinson hastalıklarının tedavisinde de kullanılmaktadır. Bitkinin hemen hemen tüm organları zehirli olduğu için, sadece hekim kontrolünde tedavi edici amaçla kullanılmalıdır. Bilhassa, adli tıp vak’aları incelendiğinde, ölüme yol açan zehirlenmelerde, Datura alkoloitlerine sık rastlanır. Bitkide bulunan hiyosiyamin ve skopolamin, böcekler üzerinde güçlü repellent (uzaklaştırıcı) etkiye sahiptir.
Daturalar, otsu yapıda, tek yıllık bitkilerdir. Fakat çok yıllık bazı türleri de vardır. Gövdesi iyi gelişmiştir ve 30 – 150 cm arasında boylanır. Gövdeyi meydana getiren yuvarlak şekilli ve çıplak saplar, morumsu renktedir. Sap boğumlarında, 5 – 20 cm genişleyebilen, koyu yeşil yaprakları bulunur. Bitkinin “kapsül” adı verilen meyveleri, 4 – 10 cm boyunda ve 2 – 6 cm enindedir. Her meyve 4 göze sahiptir. Bitki, meyvesini kaplayan dikenleri nedeniyle halk arasında “şeytan elması” diye adlandırılır. Olgunlaşan meyvelerde siyah veya kahverengi renkte, böbreğe benzeyen çok sayıda tohum bulunur. Tohumlar 3 – 4 mm boyunda, 2.5 – 3 mm enindedir. Tohumların 1000 dane ağırlığı 6 – 8 g arasında değişmektedir.
İçerdiği alkoloitlere olan ihtiyaç ve rağbet gün geçtikçe arttığı için, datura yetiştiriciliğinin önemi de artmaktadır. Almanya’da tropan alkoloitleri bakımından zengin çeşitlerin geliştirilmesi adına ıslah çalışma ve araştırmaları yapılmaktadır.
Bitki aslen sıcak ve ılıman iklimleri sever. Soğuk havalara dayanıklığı çok yüksek değildir. Belirgin bir toprak isteği yoktur, neredeyse tüm topraklarda yetiştirilebilir. Ülkemizde, kullanılmayan tarım arazilerinde, bahçe, tarla ve yol kenarlarında, yabani olarak sıkça görülür.
Üretim materyali olarak en çok tohumları kullanılır. Ekim zamanı, kışları uzun ve sert geçen bölgelerde, Nisan – Mayıs aylarıdır. Ekim zamanının ayarlanmasında ilkbahar geç donlarının geçmiş olmasına dikkat edilir. Ekim işlemi dekara 1 – 1.5 kg olacak şekilde mibzerle, sıra üzeri 20 – 25 cm, sıra arası da 40 – 50 cm verilerek yapılır. Ekim sonrası yabancı otlara karşı herbisit uygulaması yapılmalıdır.
Kuraklığa ve sıcak havalara karşı dayanıklı bir bitki olmasına rağmen, yapılacak sulamalar verimde önemli artışa neden olmaktadır.
Tıpkı diğer alkoloit bitkilerinde olduğu gibi, yapılacak azotlu gübre uygulaması, drog verimini ve alkoloit içeriğini arttırır. Tavsiye edilen azotlu gübre dozu 15 kg/da ‘dır.
Yapraklarda bulunan alkoloit oranı, çiçeklenme başlangıcı ile tam çiçeklenme arasında en yüksek düzeydedir. En uygun hasat zamanı da bu dönemler arasında yapılan hasattır. Hasat, mümkün mertebe sabahın erken saatlerinde yapılmalıdır.
Tohumluk üretimi yapmak için bitkinin olgunlaşması beklenir. Ancak hasat geciktirilirse, aşırı olgunlaşan kapsüllerin ucu açılır ve içinde bulunan siyah tohumlar dökülür. Bu durumu engellemek adına bitkiler, kapsülleri çatlamadan sökülürler. Ardından kurutulup çırpılır.
Hasat işlemi elle yapılmaktadır. Makineli hasada uygun, olgunlaşması homojen ve kapsülü çatlamayan çeşitlerin geliştirilmesi için ıslah çalışmaları halen devam etmektedir.
Yeşil yaprak verimi, iklim ve toprak koşullarına, kullanılan çeşide ve yetiştiricilik yöntemlerine göre 250 – 1.500 kg/da arasında değişir. Kurutulmuş drog yaprak verimi de 50 – 300 kg/da arasındadır. Kuru yaprak / yeşil yaprak oranı genellikle 1 / 5 ‘tir. Ortalama tohum verimi ortalama 40 – 115 kg arasında değişmektedir.