Kesme çiçek yetiştiriciliği, dünyada ticari hacmi en yüksek süs bitkisi yetiştiriciliğidir. Hatta dünya süs bitkisi ticaretinin neredeyse yarısını kesme çiçekler oluşturmaktadır. Üreticiliği hem seralarda hem de açık alanda yapılabilmektedir. Süs bitkileri arasında özel günlerde ilk tercih, kesme çiçeklerdir. Bu nedenle özel bir öneme sahiptirler ve buket, çelenk ya da sepet yapımında kullanılırlar. Gerek tek başına gerekse diğer bitkilerle uygun aranjmanlar yapılarak kullanımları mümkündür.
Çiçeklerin iklim ve toprak tercihleri türlere göre büyük değişiklikler göstermektedir. En çok satıldıkları dönem Kasım – Mayıs ayları arasıdır. Bu nedenle yetiştiricilikleri de bu döneme göre ayarlanmaktadır. En fazla üretim seralarda yapılmakta dolayısıyla iklim koşullarından çok etkilenmemektedir. Ancak uygun iklime sahip bölgelerde açık alanda da yetiştiricilik yapılabilmektedir.
Genel olarak kesme çiçekler kumlu -tınlı, geçirgenliği iyi, organik madde miktarı yüksek toprakları severler. Nötr toprakları daha çok tercih ederler, bu nedenle ideal pH 6.5 – 7.5 aralığıdır.
Kesme çiçekler genel anlamda “generatif” , “vejetatif” ve “doku kültürü” olmak üzere 3 farklı yöntemle üretilmektedir. Özellikle son yıllarda “doku kültürüyle üretim” yaygın olarak kullanılmaya başlanmıştır.
Yaygın olarak kullanılan bir yöntemdir. Özellikle tohum ekimi yılın her mevsiminde yapılabildiği için avantajlı bir üretim yöntemidir. Ancak ekim zamanı, tür ve çeşide göre farlılık gösterir. Genellikle tohumlar, saksılara, viyollere, seralarda hazırlanan tohum yataklarına veya kasalara ekilirler.
Süs bitkilerinin kök ve sürgün oluşturan parçaları veya soğan, yumru benzeri organlarıyla yapılan üretimdir. Tohumla üretime göre daha kolay bir yöntemdir. Özellikle ana bitkinin tüm özelliklerinin, genetiği değişmeden yavru bitkilerde görülebilmesi, bu üretim yönteminin tercih sebebidir. En önemli vejetatif üretim yöntemleri şunlardır :
Bu üretim yönteminde ilk olarak bitkilerin farklı organlarından “explant” olarak adlandırılan çok küçük parçacıklar alınır. Daha sonra bu parçacıklar, özel besi ortamlarında, tüpler içerisinde “in vitro” olarak büyütülürler. Son olarak elimizde parçacık alınan bitkinin tam bir kopyası olur. İn vitro kültürler, kullanılan bitki organına göre isimlendirilmektedir. Genellikle kullanılan doku kültürleri şunlardır :
Doku kültürü ile üretimin en önemli avantajları aşağıda listelenmiştir :
Kesme çiçek yetiştiriciliğinde öncelikli olarak dikkat edilmesi gereken bakım işlemleri şunlardır :
Çiçeklerin hasattan sonra boylarına ayrılması, demetlenmesi, su çektirme işlemi, ambalajlama ve nakliyesi gibi işlemler “hasat sonrası işlemler” olarak adlandırılır. Bu işlemler genellikle aşağıdaki sıra takip edilerek yapılır :
Bu grupta yer alan çiçekler, yumru, soğan ya da rizom adı verilen yer altı gövdeleri ile üretilir. Bu çiçeklere verilebilecek başlıca örnekler aşağıdadır :
Bu grupta yer alan çiçekler, aşı, çelik ya da doku kültürü ile üretilir. Bu çiçeklere verilebilecek başlıca örnekler aşağıdadır :
Bu grupta yer alan çiçekler tohumlarından üretilir. Bu çiçeklere verilebilecek başlıca örnekler aşağıdadır :
Değerli kardeşim öncelikle işlerinizde başarılar diler hayırlı işler dilerim.
Böyle bir hizmetiniz yok ama yinede yazmak istedim.
Meslektaşınız sayılan değişik çiçekçiler den almış olduğum değişik ebat ve cinslerdeki KÜPELİ çiçekleri ne hikmetse belli bir süre sonra hem böcekleniyor , hemde yavaş yavaş yapraklarının kuruması, pörsümesi, canlılığını yitirmesi v.s ile başlayan bir bozulma oluyor.
Sonuçta çöp oluyor.
Çok değişik bilgi verenler oluyor sorunu çözümü ve nedeni hakkında.
Ama maalesef hangisinde karar kılacağımızı şaşırdım.
Bir den çok çiçek grubuna üyeyim ve benim gibi onlarca aynı sorunu yaşayan kardeşimiz var. Sorunlar hep aynı bozulma başlıyor sonucunda çöp oluyor çiçek.
Fiyatı hiç önemli değil. insanın beğenerek, özenerek, isteyerek ,severek aldığı bir canlının yok oluşu karşısındaki üzüntüdür sorunumuz..
İnanın böyle giderse küpeli çiçeği satışları olumsuz etkilenecek.
Herkez bir daha almayacağım o kadar para verdim, kaç kere aldım ama malesef büyütemiyorum diyerek bu çiçekten vaz geçecek.
O duruma gelindi inanın.
Bir üretici olarak sizlerin kasıtlı bir şey yapacağına inanmıyorum.
Bir iki püf noktası paylaşımıyla sırda vermiş olmazsınız.
Bizlerin hayır dualarını alır belkide bereketli ve bol satışlara ulaşırsınız Kimbilir.
Mümkünse bu çiçeği sizin gibi olmasada evde üzülmeden bakabileceğimiz bir iki püf noktası paylaşırsanız çok ama çok memnun edersiniz beni.
Saygılar, selamlar, dualar sizlere olsun.
Sağlıkla afiyetle kalın.
Merhaba Salih Bey. Dile getirdiğiniz sorunlara spesifik çözümler önermek için daha ayrıntılı bilgiye ihtiyaç var. Ancak çok genel olarak bir kaç öneride bulunabilirim. Öncelikle küpeli çiçeklerini gölge ya da yarı gölge alanlarda yetiştirmeniz gerekiyor. Çünkü en iyi 10 – 15 derece aralığında yetişiyor. Ortam sıcaklığı 5 dereceden az veya 0 dereceden çok olmamalı. Böceklenmeden kastınız kırmızı örümcek ya da yaprak bitidir diye tahmin ediyorum. İkisinin de mücadele yöntemi farklı. Ticari yetiştiricilik yapılmadığı sürece ilaçlı mücadele önermiyorum. Pörsüme sulama dengesizliğinden kaynaklanabildiği gibi kök ve kök boğazı hastalıklarının sonucu da olabilir, görmeden bir şey söylemek doğru olmaz. Haftada 1 – 2 defadan fazla sulama yapmayın. Yine yaprak kuruması da sulama ya da fungal hastalık kaynaklı olabilir. Kesin bir şey söyleyebilmek için çiçeği görmek şart. Umarım yardımcı bir nebze faydam dokunmuştur. İyi günler diliyorum.