Safran, Süsengiller (Iridaceae) familyasından, ilaç, baharat ve boya yapımında kullanılan çok kıymetli bir tıbbi aromatik ve endüstri bitkisidir. Dünyadaki en pahalı baharat bitkisidir. Bitkinin hem kendisine, hem de çiçeğinin kurutulmuş stigmasına (dişicik tepesi) “safran” adı verilir. Bitkinin anavatanı, başta Anadolu olmak üzere, Akdeniz’in doğusu ile Orta Asya arasında kalan bölgedir. 3500 yıldır tarımı yapılmaktadır. Dünyada en çok safran üreten ülke İran’dır. Bu ülkeyi Yunanistan, İspanya, Fas, İtalya ve Hindistan izler. Ülkemizde daha çok Karabük ilinin Safranbolu ilçesinde yetiştirilmektedir. Safranbolu’nun 11 farklı köyünde, toplam 37 dekar alanda yetiştiriciliği yapılmaktadır. Isparta, Osmaniye ve Mersin illerimizde de sınırlı alanlarda üretime başlanmıştır. Dünya yıllık safran üretimi 300 ton civarındadır.
Bilimsel İsmi : Crocus sativus
Dünya üzerinde, 70 cinse ait 1800 tür safran tanımlanmıştır. Anadolu’da bilinen 40 türü bulunur. Bunların bir kısmı ilkbaharda, bir kısmı da sonbaharda çiçek açar.
Eskişehir Geçit Kuşağı Tarımsal Araştırma Enstitüsü bünyesinde 2002 yılından beri çeşit geliştirme ve yetiştirme teknikleri çalışmaları devam etmektedir. Bu çalışmalar sonucu 2014 yılında Karaarslan adı verilen bir çeşit tescil edilmiştir. Yakın zamanda, soğan üretimine başlanması beklenmektedir.
Türkiye’de safrana ait bir kalite standardı vardır. Bu standart uyarınca safranlar;
Çok yıllık, soğanlı bir bitkidir. Bazı çeşitleri 2 yıllıktır. 25 – 50 cm kadar boylanır. Yaprakları buğdaygillerin yapraklarına benzer.
Eylül – Ekim aylarında çiçeklenir. Her bitkide 3 – 7 adet çiçek bulunur. Çiçeklerin taç yaprakları açık viyole renkli olur. Ve çiçeklerin her birinde 3 parça halinde uzayan, turuncu renkli stigmalar bulunur. İşte “safran” olarak kullanılan kısım bu stigmalardır. Stigmaların uzunluğu 1.5 – 3 cm arasında değişir. Bir çiçekten ortalama olarak 7 mg kadar kuru stigma elde edilmektedir. Çiçeğin erkek organları sarı renkli ve beyaz saplıdır.
Triploid bir bitkidir, bu nedenle genetik açıdan kısırdır, tohum oluşturmaz. Toprak altında oluşan soğanlarıyla çoğalmaktadır. Her soğandan, yılda 10 taneye kadar yavru soğan meydana gelir. Soğanlar 2 – 4 cm çapında ve yandan basık küre şekillidir.
Genel iklim isteği asmaya benzerlik göstermektedir. Yetiştirildiği yerler, hakim rüzgarlardan korunaklı olmalıdır. Türkiye’de yetiştirildiği Safranbolu yöresinde yıllık ortalama sıcaklık 12 °C kadardır. Yaz aylarında yaşanan maksimum sıcaklıklar 25 – 30 °C arasındadır. Kış aylarında nadiren don görülür. Soğanları dona dayanıklı ancak çiçekleri son derece hassastır.
Gelişme döneminde görülen serin ve nemli havalar, gelişimi olumsuz etkiler. Özellikle çiçeklenme döneminde kuru ve güneşli havaları tercih eder. Bu dönemde görülen yağışlar ürünün kalitesini düşürür.
Yetişme sezonu boyunca ihtiyaç duyduğu nispi nem % 50 – 60 arasında değişir. Yıllık optimum yağış miktarı 450 – 500 mm civarındadır. Yağışların mevsimlere göre dağılımının düzenli olduğu bölgeleri sever.
Organik madde yönünden zengin, süzek ve hafif bünyeli toprakları tercih eder. Az kireçli ve tınlı topraklarda da yetişir. Taban suyu seviyesi yüksek olmamalı ve arazinin drenajı iyi olmalıdır. Güneye bakan, hafif meyilli ve taşsız araziler tercih edilmelidir.
Yetiştiricilik yapılacak araziler genellikle bir yıl öncesinden nadasa bırakılır. Nadas sırasında dekar başına 2 – 3 ton kadar iyi yanmış çiftlik gübresi verilerek organik madde miktarı arttırılır. Bir kaç kez 20 – 30 cm derinliğinde toprak işleme yapılır. Ekim zamanına kadar kazayağı, pulluk ve tırmık kullanılarak tarla hazırlanır. Tarla toprağının yabancı ot ve tohumlarından arındırılması çok önemlidir. Çünkü safranlar dikildikten sonra yabancı ot mücadelesi çok zordur.
Bitkinin başlıca üretim materyali soğanlarıdır. 3 yıl boyunca tarlada kalıp verim alınan bitkiler, 4. yılın Haziran – Temmuz aylarında sökülür. Söküm işleminde genellikle çapa veya bel kullanılmaktadır. Bu soğanlar kurutularak serin ve rutubetsiz bir ortamda saklanarak tohumluk olarak kullanılır. İlk yıl verimin yüksek olabilmesi için ekilecek soğanların çapları en az 15 – 20 mm olmalıdır.
Soğanların ekim zamanı, 20 Ağustos – 10 Eylül tarihleri arasındadır. Ekimde 1 dekarlık alana yaklaşık olarak 250 – 500 adet soğan düşer. Sıra üzeri mesafe 10 – 15 cm, sıra araları 30 – 40 cm ve soğanların ekim derinliği 15 – 20 cm olmalıdır. Ekilen soğanların üzeri 8 – 10 cm kalınlığında, iyice yanmış sığır gübresiyle örtülür. Kalan son birkaç cm de toprakla kapatılır ve ekim tamamlanır. Ekim sonrasında tarla bir kez daha tırmıklanır. Bir dekara iriliğine göre 150 – 600 kg. kadar soğan gerekir.
Dikimden hemen sonra sulama yapılır. Sonbahar yağışlarına kadar her 15 günde 1 sulamaya devam edilir. Çiçeklenme döneminde sulama yapılmamalıdır. Çiçeklenme dönemi sona erince, soğanların büyümesi adına, ihtiyaç halinde sulama yapılır. İlkbahar aylarında iklimin kurak gitmesi halinde sulama yapılabilir.
2. yıldan itibaren, organik madde miktarını artırmak için yanmış sığır gübresi verilmesi ürün verimini artırmaktadır.
Phoma crocophila ve Rhizoctonia crocorum gibi fungal etmenlerin neden olduğu hastalıklar, özellikle İspanya ve İtalya gibi Akdeniz ülkelerinde önemli zararlara yol açmaktadır. Ancak bu hastalıklar ülkemizde görülmez. Kınkanatlılar (Coleoptera) familyasından bazı böcekler, toprak kurtları, yaban domuzları ve köstebekler ve tavşanlar bazı yıllarda önemli zarara neden olabilir.
Safran yetiştiriciliğinde yabancı ot mücadelesi dikkatle yapılmalıdır. Kimyasal herbisitler kullanılmamalıdır. Çapalama yaparak yabancı otlarla mekanik mücadele uygulanır. Çapalama esnasında soğanların zarar görmemesi için özellikle dikkatli olunmalıdır.
DİKKAT! Tüm yetiştiriciliklerde geçerli olmak üzere, gerek hastalık, gerek zararlı, gerekse yabancı otlara karşı pestisit kullanmak gerekebilir. Bu durumda mutlaka yetkili Ziraat Mühendisleri tarafından reçete edilmiş, Tarım ve Orman Bakanlığı‘ndan ruhsatlı pestisitler kullanılmalıdır. Pestisitler mutlaka,
Ülkemizde genellikle dikimi takip eden 3 yıl boyunca verim alınmaktadır. Oysa yaklaşık 500.000 dekarlık ekim alanı bulunan İran’ın Horasan eyaletinde aynı tarladan 7 yıl boyunca verim alınmaktadır.
Çiçeklenme genellikle 15 Ekim – 15 Kasım tarihleri arasında gerçekleşir. Çiçeklenme periyodu 1 ay kadar devam eder ancak hasat sezonu 20 gün kadar sürer.
Hasat günlük olarak, çok erken saatlerde, çiçekler açılmadan, tomurcuk haldeyken yapılır. Gölgede bekletilerek hasat edilen çiçeklerin açması beklenir. Sonra stigmaları (dişicik tepeleri) üç parçanın birleştiği yerin 0.5 cm aşağısından, açık sarı kısmın başladığı yerden cımbızla, elle ya da makasla tek tek kopartılır.
Safranın kalitesini artırmak için stigmalar kısa kesilmeli ve mümkün mertebe erkek organlardan temiz olmalıdır.
Bir dekarlık alandan, günde 2.5 – 3.5 kg olmak üzere toplam 80 – 90 kg taze çiçek hasadı yapılmaktadır. Dekara kuru stigma verimi ise;
150.000 adet çiçekten yaklaşık 5 kg kadar yaş stigma, bunlardan da 1 kg kadar kuru stigma üretilmektedir.
Temizlenmiş stigmalar geleneksek yöntemde bir tülbent üzerinde ya da balmumu sıvalı tepsilerde kurutulmaktadır. Balmumu kullanımı, safranın kalitesini büyük oranda düşürmekte ve alıcı ülkeler tarafından tağşiş (bir şeyin içerisine başka bir madde katmak) kabul edilmektedir. Aynı şekilde erkek organların ve aspir çiçeklerinin karıştırılması da sık başvurulan ve kaliteyi düşüren uygulamalardır.
Kurutma için havalandırmalı fırınlar veya kurutma dolapları da kullanılabilir. 30 °C’ye ayarlanan fırınlarda 24 – 26 saat kadar bekletilerek stigmaların kuruması sağlanır. Kurutulmuş stigmaların nem oranı % 7 – 13 arasında olmalıdır.
Kurutulan stigmalar, tahta kutularda ya da koyu renk şişelerde saklanır. Depolanacak yerin rutubetsiz, serin ve ışık almayan bir yer olması gerekir.
Bitkinin kullanım alanları 4 ana başlık altında toplanabilir.
İçerik |
Miktarı |
Günlük Değer % |
Kalori |
310 kcal | % 15.5 |
Karbonhidrat |
65.7 g |
% 21.9 |
Lif |
3.9 g |
% 15.6 |
Protein |
11.43 g |
% 22.86 |
Yağ |
5.85 g |
% 9 |
Kolesterol |
0.0 mg | % 0.0 |
Vitamin A |
530.0 IU |
% 10.6 |
Vitamin C |
80.8 mg |
% 161.6 |
Potasyum |
1724 mg |
% 49.26 |
Kalsiyum |
111 mg |
% 11.1 |
Demir |
11.1 mg |
% 61.67 |