Defne Yetiştiriciliği ve Üretimi

Defne Yetiştiriciliği ve Üretimi

Defne, Laureceae familyasına ait, oldukça geniş bir kullanım alanına sahip, kıymetli bir tıbbi –  aromatik ve baharat bitkisidir. Bitkinin kökeni Anadolu’dur, özellikle Akdeniz ülkelerine ve benzer iklime sahip bölgelere adapte olmuştur.  Antik Yunan mitolojisinde Apollon’a ithaf edilen defne, Romalılar tarafından imparatorlara taç yapılmış, zafer ve barışın simgesi olarak kullanılmıştır.

Bilimsel İsmi : Laurus nobilis

Ülkemizde ve bazı Akdeniz ülkelerinde hem doğal plantasyonlarda hem de kültür tarımı yapılmaktadır. Ülkemiz, dünya kurutulmuş defne yaprağı üretiminde % 90’lık bir paya sahiptir. Bu üretimin tamamı doğal plantasyonlardan karşılanır. Türkiye’de yetişen defne yaprakları, tat ve koku bakımından birinci kalite olarak değerlendirilmektedir.

 

Kullanım Alanları

Bitkinin ekonomik öneme sahip kısmı yaprakları (Folium Lauri) ve meyveleridir (Fructus Lauri). Bitkinin yapraklarından baharat bitkisi olarak ve uçucu yağ üretimi için yararlanılır. Meyvelerinden ise genellikle sabit yağ elde edilir. Bitkinin hem uçucu yağı hem de sabit yağı, kozmetik, parfümeri, tıp ve gıda sektörlerinde kullanılmaktadır.

Ortalama olarak 5 kg meyvenin sıkılmasından 1 kg yağ çıkar. Hatay ve Muğla bölgelerinde bu yağdan  “garlı sabun” üretimi yapılır. “Sabin bi ghar” adı verilen ve 500 yıldır ticareti yapılan meşhur Şam sabununun yapımında, % 5 – 20 oranında defne yağı içeren zeytin yağından üretilmektedir. Üretilen sabunlar özellikle saç ve cilt bakımında kullanılır. Bitkinin yağı ayrıca dondurulmuş pastalara koruyucu olarak katıldığı gibi temizlik ürünlerinde de kullanılmaktadır.

Bitkinin meyve ve yaprakları, baharat olarak kullanılır. Tüm organlarından ilaç olarak geleneksel tıpta faydalanılır. Meyvesinden yapılan çay, kadınların regl ağrılarını dindirmede ve doğumum kolaylaştırmak için içilir. Yaprakları ve kabuklarından yapılan çayı ise solunum ve böbrek rahatsızlıklarında kullanılmaktadır. Yaprak ve meyvelerinden damıtılan yağı ve suyu da mide ağrılarının giderilmesine yardımcı olur.

Garlı Sabun
Garlı Sabun

Defne Bitkisinin Etken Maddeleri

Bitkinin yapraklarında % 0.5 – 5 oranında uçucu yağ bulunmaktadır. Uçucu yağın en önemli bileşeni, % 40 – 50 ‘lik oranıyla 1,8 sineol ‘dür. Diğer bileşenler  linalool, sabinen, metil öjanol, alfa – terpinilasetat ve pinenlerdir. Sınırlı bir miktarda oleoresin de üretilmekte ve gıda endüstrisinde değerlendirilmektedir.

 

1,8 Sineol
1,8 Sineol

 

Bitkisel Özellikleri

Defne her mevsimde yeşil kalan, çok uzun ömürlü bir ağaçtır. 5 – 10 m kadar uzayabilir. Doğal plantasyonlarda toplamayı kolaylaştırmak için ağaçlar budanır ve boyunun 3 metreyi geçmesi istenmez. Yaşlı ağaçlarda kabuk rengi gri iken, genç dallar parlak kırmızı renkte, parlak ve düzdür.

Yapraklar çok kısa saplı, derimsi görünüşte ve parlak koyu yeşil renktedir. Yaprakların eni 2 – 5 cm, boyu ise 3 – 9 cm arasındadır. Uçucu yağlar, yaprakların epidermisinde bulunan özel hücrelerde depolanmaktadır.

Çift evcikli bir bitki olup dişi ve erkek ağaçlar farklıdır. Hem dişi hem de erkek çiçeklerde sarım renkli 4 taç yaprağı bulunur. Erkek çiçeklerde 8 – 10 adet erkek organ, dişi çiçeklerde ise 1 dişi organ vardır.  Çiçeklenme kış aylarında, nadiren de baharda olur. Her biri 1 – 1.5 cm çapındaki meyvelerin renkleri,  olgunlaştıkça koyulaşır. Meyve ağırlığının % 70 ‘ini tohum oluşturur. Her meyvede 1 adet tohum bulunur.

 

 

Defne Bitkisinin İklim ve Toprak İsteği

Tipik bir Akdeniz bitkisi olan defnenin, yaz ayları sıcak ve kurak, kış ayları ılık ve yağışlı geçen bölgelere uyumu çok iyidir. Sıcak iklim şartlarına dayanıklılığı çok iyi olmakla beraber soğuğa duyarlılığı fazladır. Akdeniz iklim bölgelerinde 800 m rakıma kadar yetişir. Bundan daha yüksek olan rakımlarda bitkinin yaprak alanı küçülür ve uçucu yağ oranı azalır.

Defne ağacı, verimi yüksek, drenajı iyi, hafif kireçli toprakları sever.

 

Ekim ve Dikim

Hem sürgün çelikleri ile vejetatif, hem de tohumlarıyla generatif olarak çoğaltılabilir. Fakat tohumlarının çıkışı oldukça geçtir ve çimlenmeleri zayıftır. Çimlenme ve çıkış oranının arttırılması için, tohumlar ekilmeden önce 1 gün sıcak suda bekletilmelidir. Sonrasında torf dolu tüplere ekilip, elde edilen fideler bahçeye şaşırtılır.

Dikim aralığı 3 x 2 ya da 3 x 3 m olmalıdır. Daha sık dikim aralıkları verilebilir ancak bu durum mekanizasyonu zorlaştıracağından tercih edilmez. Defne, Çift çenekli bir bitki olduğu için tohumlarından yetiştirilen bitkilerin yarısı erkek, yarısı dişi olur.

Bitki, sürgün çelikleri köklendirilerek vejetatif olarak da çoğaltılmaktadır.  Bir yıllık sürgünlerden alınan 10 – 15 cm uzunluğundaki çelikler, Indol-3-Asetik Asit (NAA) ve Indol Bütirik Asit (IBA) gibi köklendirme  hormonları kullanılarak köklendirilir. Yapılan bazı araştırmalar, apikal (uç) tomurcuklardan sürmüş çeliklerin, lateral (yan) tomurcuklardan sürenlere nazaran daha iyi köklendiğini göstermiştir. Çelikler, köklendikten sonra  tüplere alınırlar ve  sonbahar ya da ilkbaharın erken aylarında dikilirler.

Bahçesi tesis edilirken, defneden ne şekilde faydalanılacağına bağlı olarak erkek ve dişi bitkilerin oranı belirlenir. Yalnızca tohum ve meyve için üretim yapılacaksa dişi bitki oranı arttırılır. Bu durumda tozlayıcı olarak 1 / 10 erkek bitki yeterlidir. Erkek ağaçlardan meyve alınamamasına rağmen, yüksek kalitede yaprak elde etmek mümkündür.

 

Defne Fidanı
Defne Fidanı

 

Defne Hasadı ve Kurutma

Ülkemizde hasat, Temmuz – Ekim arasını kapsayan 4 aylık bir dönemde yapılır. Bu dönemde, ağaçların yapraklı dal ve sürgünleri budanır. Kalitesi en yüksek yapraklar, 2 – 3 yaşındaki sürgün ve dallardan elde edilenlerdir. Sıyrılan yapraklar, en çok 10 – 15 cm kalınlıkta serilerek gölgede kurutulur. Yaş herbadaki kuru yaprak oranı % 35 – 40, kuru herbadaki yaprak oranı ise % 60 – 70 aralığında değişmektedir.

Hasat zamanı, verim, uçucu yağ oranı  ve içeriği üzerinde son derece etkilidir. Taze yapraklarda uçucu yağ oranı % 1 – 2.5 arasında değişir. Genellikle sonbahar yaprakları, yaz yapraklarından daha yüksek uçucu yağ içermektedir. Yine aynı ağacın alt yaprakları üst yapraklardan. genç yaprakları da yaşlı olanlardan daha çok uçucu yağ içermektedir. Pratikte 100 kg meyve kaynatıldığında ortalama 15 kg defne yağı çıkarılır. Oluşturulan plantasyonlarda ilk sene hasat yapmak mümkün olsa da, ekonomik olarak verim 3. – 4. yılda başlar.

Kurutma yöntemi, süresi ve sıcaklığı, taze yaprakların uçucu yağ oranı ve içeriği üzerine etkilidir. Oda sıcaklığında kurutma sonucu elde edilen uçucu yağ miktarı, güneş altında kurutulan yapraklara oranla daha fazladır. Kurutulan yapraklarda nem oranı % 8’i geçmemelidir.

  • Total kül miktarı, kuru ağırlığın % 7’sini,
  • Suda çözünmeyen kül miktarı, kuru ağırlığın % 6’sını,
  • Asitte çözünmeyen kül miktarı, kuru ağırlığın % 2’sini,
  • Ham selüloz miktarı, kuru ağırlığın % 30’unu geçmemelidir.

Defne yaprakları, TSE standartlarına göre

  • Ekstra
  • Birinci
  • Sıra malı
  • Kalburaltı olmak üzere 4 sınıfa ayrılmaktadır.

Ekstra sınıfa giren yaprakların boyu 25 – 100 mm ve yaprak eni 20 – 45 mm aralığındadır. Yapraklar eğer baharat olarak kullanılacaksa homojenlik ve bütünlük önemlidir. Bu sebeple elle toplama tercih edilir. Elle toplanan yaprakların fiziki kalitesi daha yüksek olur.

 

 

defne-yapragi

 

 

Sosyal Medyada Paylaşın:

BİRDE BUNLARA BAKIN

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?

Maltepe Escort alanya Escort atasehir Escort istanbul escort manavgat Escort