Ayva Yetiştiriciliği ve Üretimi

Ayva Yetiştiriciliği ve Üretimi

Ayva, yetiştiriciliği yapılan diğer yumuşak çekirdekli meyveler arasında en az çeşit sayısına sahip olan meyvelerden biridir. Ayva çeşitlerini özetle eşme, ekmek, beyaz, altın, limon, tekkeş, şeker gevrek çeşitleri olarak sıralayabiliriz. Ayva yetiştiriciliğinde tek çeşitle bahçe kurmak mümkün olsa da farklı çeşitleri harmanlamak meyve tutumunu arttırmakta olumlu rol oynamaktadır.

 

Bilimsel İsmi : Cydonia oblonga

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) 2017 yılı verilerine göre ülkemiz genelinde 233.850.926 dekar alanda, toplamda 174.038 ton ayva yetiştirilmektedir. Yetiştiriciliğin başında ekim alanı olarak 11.822.157 dekar alan ile Ankara gelmektedir ancak üretim miktarına bakıldığında 102.476 ton üretim miktarı ile Sakarya ilimiz ilk sırada yer almaktadır.

 

ayva

 

İklim İstekleri

Ayva, yapı olarak soğuklara karşı elma ve armuda nazaran dayanıklılığı daha az olan, yumuşak çekirdekli bir meyvedir. Bu yüzden bahçe kurulacak alanın belirlenmesinde iklim şartlarını dikkate almak gerekir. Ayva, ılıman iklime sahip denize uzaklığı fazla olmayan yerleri tercih eden bir bitkidir. Kışların çok ağır şartlarda geçtiği bölgeleri ve karasal iklimi tercih etmez. Şayet yetiştiricilik bu gibi bölgelerde yapılırsa meyve veriminde ve kalitesinde bozulmalar gerçekleşir.

Elma ve armutta olduğu gibi ayva da kışın soğuklama ihtiyacı duyar ancak soğuklama ihtiyacı elma ve armuda oranla daha az olarak 1000 saat ile sınırlıdır. Soğuklama ihtiyacının daha az olmasına karşın, elma ve armuttan daha geç çiçek açmasının nedeni ayvada önce yıllık sürgünün oluşması ve daha sonrasında çiçek açmasıdır. Ancak bu durum ayvanın önce sürgün oluşturup bu sürgünün ucunda çiçek açması nedeniyle ilkbahar geç donlarının tehlike yarattığı alanlarda bir avantaja dönüşmektedir. Ayva, soğuk olan bazı yerlerde de yetiştiriciliği yapılmasına rağmen meyve kalitesinde ve verimde amaçlanan değerlere ulaşılamamaktadır. Aynı zamanda meyve eti aşırı sert gelişmektedir. Bunun yanında ayva nemin çok fazla olduğu ve rüzgârların hakim olduğu iklimleri de sevmez. Bu tip bölgelerde ticari amaçla ayva bahçeleri kurulması önerilmez.

 

Toprak İstekleri

Ayva, düzenli sulama yapılması şartıyla birçok toprak tipinde rahatlıkla yetiştirilebilir ancak çok ağır bünyeli, aşırı kireçli ve fazla geçirgen tipteki topraklar ayva yetiştiriciliği için uygun değildir. Yetiştiricilikte toprağın pH değerinin nötr yada hafif asidik değerlerde bulunması istenir. Genel anlamda fazla seçici bir toprak karakterine sahip olmasa da besin maddelerince zengin, yüksek geçirgenliği olan, kumlu-killi ve sıcak toprakları sever. Toprağın hafif yapıda olduğu alanlarda ağaçların büyüme süresi daha kısadır ancak bu ağaçların ömrü ağır topraklarda yetiştirilen ağaçlara nazaran daha kısa olur. Çok yüksek seviyede kireç barındıran ve soğuk topraklar ayva için önerilmemektedir.

 

ayva

 

Ayva Bahçesi Tesisi

Ayva bahçesi kurulmasına karar verilen alan içerisine, sağlıklı ve bir yaşlı fidanlar düzen olarak 3 x 5, 4 x 5 veya 5 x 5 metre aralıklarla dikilirler. Toprak tipi ve yetiştirme sistemi bu noktada ağaçlar arasında bırakılacak mesafenin belirlenmesinde etkili rol oynamaktadır. Dikim budaması yapılan fidanların dikiminde aşı yerinin toprak üzerinde kalmasına dikkat edilmelidir ve bu fidanların ılıman iklimin hakim olduğu bölgelerde Kasım – Ocak ayları arasında dikilmesi önerilmektedir. Şayet hava durumunun daha soğuk olduğu yerlerde dikim yapılacak ise, dikimin Şubat ve Mart aylarında yapılması gerekmektedir.

Yetiştirilecek olan ayva çeşitlerinin birçoğu kendine verimli olduğu için tek bir çeşitten ayva bahçesi kurulabilir ancak meyvelerin düzgün şekilde olması isteniyorsa mutlaka tozlanma ve döllenmeye ihtiyaç duyulmaktadır. Bu nedenle meyve kalitesi açısından farklı çeşitlerin bir arada kullanılması fayda sağlamaktadır. Ancak burada dikkat edilmesi gereken husus dikim esnasında bahçede sağlıklı bir tozlanma ve döllenme meydana gelmesi için mutlaka aynı dönemde çiçek açan çeşitlerin seçilerek bahçenin bu şekilde kurulmasıdır. Şayet olumsuz seyreden iklimsel olaylar bazı yıllarda meyve tutumunu ciddi oranda düşürmektedir.

 

 

ayva bahçesi

 

 

Gübreleme

Tüm meyve çeşitlerinde de olduğu gibi gübrelemenin dengeli, düzenli ve ekonomik bir şekilde yapılabilmesi için yetiştiricilik süresince belirli aralıklarla toprak ve yaprak analizlerinin yapılması önerilmektedir. Analiz sonuçlarına göre ihtiyaç duyulan gübre için uygun miktar belirlenmelidir. Belirlenen kimyasal gübreler ağaçların taç iz düşümü içerisine uygulanmalıdır ancak asla gövdeye ve köklere temas etmeyecek biçimde bir uygulama yapılmalıdır. Makro elementlere bitkinin daha fazla ihtiyacı olduğu için hemen her yıl verilirler. Mikro elementler ise bitkinin ihtiyaç durumuna göre verilmelidir.

Kimyasal gübreleme dışında ağaçların gereksinim duyduğu organik maddelerinde toprağa verilmesi göz ardı edilmemelidir. Hayvan gübreleri ya da diğer organik maddelerin toprağa verilmesi ile bu ihtiyaç giderilebilir. Ancak burada dikkat edilecek nokta verilecek olan hayvan gübresinin taze olmamasıdır.

 

Sulama

Sulama tüm bitkilerde olduğu gibi ağaçların sağlıklı bir büyüme gösterebilmesi, meyvelerin düzenli ve kaliteli olması için mutlaka gereklidir. Sulama esnasında sulama suyunun ağacın gövdesine temasından ve aşırı su kullanımından uzak durulmalıdır. Sulama yöntemi olarak damla sulama ya da yağmurlama sulama sistemi kurulması tavsiye edilir. Salma ve karık sistemi sulamalar yöntemleri önerilmemektedir.

 

Budama

Ayva üreticiliğinde budama işlemlerine fidanın alınması ile başlanır. Budamada uygulama kolaylığı açısından daha çok ayvanın doğal büyüme şekline yakın olan vazo ya da kâse şeklindeki Goble Tipi budamanın veya bu biçimin farklı şekillere uyarlanmış halinin uygulanmasında yarar vardır. Sıcak iklime sahip bölgelerde doruk dallı şekle yakın bir budama sisteminin tercih edilmesinde yarar vardır. Yapılacak olan şekil budaması temel olarak ilk 5 – 7 yılda yapılır. İlerleyen dönemlerde yapılacak budamalar ise şeklin korunmasına ve meyve verimine yönelik olacaktır. Çiçek ve yaprak gözlerinin oranları arasında bulunan fizyolojik dengenin bozulmamasına, yapılacak olan verim budamalarında dikkat gösterilmelidir.

Aynı şekilde verim budaması sırasında, ayva ağaçlarında gerekmedikçe yıllık sürgünler üzerinde ağır bir kesim yapılmamalıdır. Şayet gerekli ise bazılarında kısaltma işlemi yapılmalı, bazılarında da sürgünler dipten kesilmelidir. Ağacın gelişme durumuna göre verim budaması düzenli olarak her yıl mutlaka gerçekleştirilmelidir. Budama işlemi, ağaçlarda fizyolojik dengenin sağlanabilmesi için genç ağaçlarda hafif, yaşlı ağaçlar ise biraz daha sert şekilde yapılır.

Budama işlemleri sözlü olarak ne kadar açıklanmaya çalışılsa da görsel olarak ayrıntılı bir şekilde görülmedikten ve uygulanmadıktan sonra anlaşılması en güç işlemlerden birisidir. Budamayı yapacak olan kişi öncelikle bu işin ehli olmalı ve ağaç üzerinde hatalı kesimler yaparak ağaca zarar vermemelidir. Yapılacak olan budama hataları neticesinde ağaç bu durumdan ömrü boyunca olumsuz yönde etkilenecektir.

 

 

Ayva Hasadı

Ayvanın hasat zamanı ayva çeşidine ve yetiştiricilik bölgesine göre değişiyor olup hasat genellikle Eylül ayının sonlarına doğru ya da Ekim ayında gerçekleştirilir.Meyvelerin zarar görüp depolanma süresinin kısalmaması için hasat elle ve dikkatli bir biçimde gerçekleştirilmelidir. Meyvenin depo ömrünün kısalması üzerine doğrudan etkili olan diğer bir etken geç yapılan hasattır. Hasat zamanı bu sebeple çok önemlidir.Hasatta verim ağaç başına ortalama 60 kg ile 100 kg arasında olup, ülkemizin ortalaması ağaç başına 25 kg’dır.

Yetiştiricinin gözünde çeşitlerin hasat olumlarına ve ağaçtan kopartılma zamanlarına geldiğini belirleyen bazı etkenler sırasıyla, meyve iriliği, kabuk zemin rengi, meyve eti sertliği, suda eriyebilir şeker oranı, tam çiçeklenmeden hasada kadar geçen gün sayısı, meyvenin daldan kopma kolaylığı olarak sıralanabilir. Bir çeşidin hasat olgunluğuna ulaşıp ulaşmadığı bu etkenler dikkate alınarak saptanmalıdır. Hasadın erken yapıldığı durumlarda meyveden istenen renk, tat ve irilik elde edilemez.

Taşınım ve depolanma süresi kısalarak meyvenin su kaybetme ihtimali de yükselir. Aksi yönde hasat geç yapılacak olursa hasat öncesi dökümler artarak meyvelerde kalite düşüşleri görülebilir. Meyvelerin zarar görmemesi için hasat mutlaka el ile yapılmalı ve kopartılan meyveler toplama kaplarına dikkatli bir şekilde yerleştirilmelidir. Burada dikkatli davranılmazsa meyvelerdeki zarar oranını arttırmış, taşınım ve depolanma sırasında hastalık girişlerine zemin hazırlayarak ürünlerdeki pazar değerini düşürmüş oluruz. Toplanan meyveler kalitelerine ve boylarına göre ayrıldıktan sonra en kısa zamanda pazara veya depo kayıplarını önlemek için bazı kimyasal uygulamaları ile muamele edilerek saklama alanlarına aktarılmalıdır.

Yetiştiricilikte tercih edilen anaca ve gerçekleştirilen kültürel uygulamalar neticesinde ağacın verime başlaması ve ağaç başına alınan verim arasında büyük farklılıklar gözlemlenmektedir. Armut veya diğer kuvvetli gelişen bitkiler anaç olarak tercih edilmiş ise ağaçların ticari değerde meyve verebilmeleri için minimum 5 – 6 yıl gibi bir zamana ihtiyaç duyulmaktadır.

 

 

 

 

 

Sosyal Medyada Paylaşın:

BİRDE BUNLARA BAKIN

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?

Maltepe Escort alanya Escort atasehir Escort istanbul escort manavgat Escort